Greenpeace, Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralin Çevresel Etki
Değerlendirmesi Raporu’na resmi itirazlarını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na
sundu. 24 Ekim’de Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı tarafından nihai olarak kabul edilen 4000 sayfalık rapor için 10 iş
günü görüş bildirme süresi belirlenmişti. Greenpeace nükleere karşı olan
herkesi Bakanlığa itiraz dilekçesi yollamaya çağırıyor.
4 Kasım
2014, Ankara Akkuyu’da
kurulması planlanan nükleer santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED)
Raporu’nun nihai rapor olarak kabul edilerek halkın görülerine açılmasının
ardından Greenpeace resmi itirazlarını Bakanlığa sundu. 24 Ekim 2014 tarihinde
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan 4000 sayfalık rapor
konusunda itirazı olan herkes 10 Kasım Pazartesi tarihine kadar Bakanlığa
itiraz dilekçesi gönderebiliyor.
Greenpeace, ÇED Raporu’na itiraz etmek isteyenler için de İnternet
sitesinde örnek dilekçe formları yayımladı. www.greenpeace.org.tr adresi
üzerinden ulaşılabilecek dilekçelerin, çıktısı alıp doldurularak web sitesinde
belirtilen adres ya da faks numarasına gönderilmesi gerekiyor.
Greenpeace’in ÇED Raporu’na itiraz nedenleriyle ilgili olarak, Greenpeace
Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Devin Bahçeci, “Özellikle nükleer santrallerin
en temel riskini oluşturan nükleer atıkların depolanması, taşınması ve devreden
çıkartılması süreçlerindeki çevresel riskleri ve bunlara karşı alınacak
önlemler konusunda ciddi açıklar var. Türkiye nükleer sorumuluğun şartlarını
henüz belirlememişken, üstü kapalı cümlelerle hazırlanan bu ÇED Raporu’nu kabul
ettiği takdirde hem Akkuyu hem de tüm Türkiye’yi geri dönülemez bir risk altına
sokuyor” dedi.
Greenpeace’in
ÇED raporunda itiraz ettiği konular;
Emniyet şartları, reaktör yakıtının hasar görme ihtimali, atık yönetimi,
tüketilmiş yakıtların taşınması ve depolanması, ve sorumluluk konusunda
eksikliklerin olması.
Greenpeace’in itiraz dilekçesinde atık sorunu ve sorumluluk konusuyla
ilgili aşağıdaki bilgiler yer alıyor.
·
Sorumluluk alan yok
ÇED raporunda, her hangi bir nükleer kaza halinde; bu kaza ile ortaya çıkacak olan zararların giderilmesinden kimlerin sorumlu olacağı ve bu zararların nasıl karşılanacağına dair yeterli bilgi bulunmuyor.
ÇED raporunda, her hangi bir nükleer kaza halinde; bu kaza ile ortaya çıkacak olan zararların giderilmesinden kimlerin sorumlu olacağı ve bu zararların nasıl karşılanacağına dair yeterli bilgi bulunmuyor.
·
Atık sorunu çözülmemiş
Ayrıca, atıkların nasıl yönetileceğine dair yeterli bir çalışma bulunmuyor. Atıkların nerede tutulacağı; nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliliğinin nasıl karşılanacağı konusu cevapsız bırakılmış durumda. Ayrıca, ÇED raporu Akkuyu Nükleer Santralindeki kullanılmış atık depolama stratejisinin nasıl görüleceğine dair her hangi bir bilgi içermiyor.
Ayrıca, atıkların nasıl yönetileceğine dair yeterli bir çalışma bulunmuyor. Atıkların nerede tutulacağı; nasıl taşınacağı ve devamında da bu sürecin güvenliliğinin nasıl karşılanacağı konusu cevapsız bırakılmış durumda. Ayrıca, ÇED raporu Akkuyu Nükleer Santralindeki kullanılmış atık depolama stratejisinin nasıl görüleceğine dair her hangi bir bilgi içermiyor.
4000
sayfaya 10 günde görüş bekleniyor
Bahçeci “Yakın geçmişte yaşanan Fukuşima kazası bu risklerin ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceğinin önemli bir kanıtı. Risk analizi yapılmamış, sorumluluk konusu ele alınmamış bir ÇED raporu kabul edilemez. Üstelik 4000 sayfalık bir raporu 10 gün içerisinde okunup görüş istenmesi de ÇED sürecinin katılımcılıktan ve şeffaflıktan uzak bir biçimde yürütüldüğünü gösteriyor. Bu şartlar altında sunulan bir ÇED raporu kabul edildiği taktirde; hem Akkuyu hem de Türkiye geri dönülmez bir risk altına sokulacaktır” dedi.
Bahçeci “Yakın geçmişte yaşanan Fukuşima kazası bu risklerin ne kadar vahim sonuçlar doğurabileceğinin önemli bir kanıtı. Risk analizi yapılmamış, sorumluluk konusu ele alınmamış bir ÇED raporu kabul edilemez. Üstelik 4000 sayfalık bir raporu 10 gün içerisinde okunup görüş istenmesi de ÇED sürecinin katılımcılıktan ve şeffaflıktan uzak bir biçimde yürütüldüğünü gösteriyor. Bu şartlar altında sunulan bir ÇED raporu kabul edildiği taktirde; hem Akkuyu hem de Türkiye geri dönülmez bir risk altına sokulacaktır” dedi.
Greenpeace’in, Akkuyu’da
kurulması planlanan nükleer santralin ÇED raporuna onay verilmemesi için
sürdürdüğü kampanyaya bugüne dek 250 binin üzerinde insan imzalarıyla destek
verdi.
0 yorum